25 Mart 2012 Pazar

SEVEREK AYRILANLAR




Genç kadın başını kaldırıp baktığında, titredi genç adam. İlk kez bir uçurum görmüştü sevdiğinin gözlerinde ve düştüğünü hissetti birden içine.Çünkü daha önce hiç böyle bakmamıştı sevdiği kadın kendisine.

Ya da genç adam hiç bakmamıştı sevdiği kadının gözlerine böylesine. Sonrasında başını eğdi gene kadın ve "biliyor musun seni seviyorum" dedi ama söyleyişindeki soğukluk, genç adamın yüreğine zemheri gibi inmişti.

Genç adam "bende seni" derken ilk kez dilinin de titrediğini hissetti ve havada hüzün kokusu olduğunu fark etti.

Masaya çöken sessizlik ardında ki fırtınayı belli ediyordu. Başını denize çevirdi genç kadın ve usulca; "biliyor musun ne zaman denizi seyretsem sen gelirdin aklıma,dedi..

Genç adam; artık gelmiyor muyum diye sorduğunda aynı uçurumu yeniden gördü sevdiğinin gözlerinde ve ilk gözyaşı usulca kirpiklerine ulaştı.

Hatırlıyor musun? diye sordu genç kadına, eskiden hüzünlensem beni neşelendirmek için bir şeyler yapardın, oysa şimdi ağlıyorum ve sen kımıldamadın bile.

İlk kez gülümsedi o gün için genç kadın ama acı bir gülümseme idi ve sanırım fark edemedim özür dilerim dedi!

İnsan sevdiğinden özür diler miydi ya da sevdiğinden özür dileyecek bir şeyi yapar mıydı?

Bize ne oldu dedi genç adam? Kadın cevap verdi, bize ne olduğunu bilmiyorum ama sanırım aşkımıza bir şeyler oldu!

Adam donup kaldı, aşka ne olmuştu ve olanı neden görememişti?

Seni seviyorum derken genç kadına, gözlerine söz geçiremiyordu, gerçekten genç kadını çok seviyordu! Peki, bu kadar severken sorun neydi?

Artık beni sevmiyor musun diye sordu, kadın bilmiyorum dedi ve usulca kalktı oturduğu yerden ve adamın yanına oturdu. Gözlerime bak dedi, adam bakamıyordu, ilk kez korkuyordu! Kadın ısrar etti, adam baktığında kadının da ağladığını gördü, sakın dedi, sakın ağlama söz verdiğimiz gibi bitsin bitecekse bile…

Biteceğini anladın demek dedi genç kadın. Evet dedi adam anladım. Çünkü ben senin gözlerini bakışlarını çok iyi tanıyorum ama neden olduğunu anlayamadım. Neden bitiyor?

Kadın senin sevginden eziliyorum ve seni beni sevdiğin kadar sevemiyorum, geçmişimde ki acılar buna izin vermiyor beni bağışla lütfen dedi.

Sevildiği kadar sevmemek üzebilir miydi insanı? Üzülüyorsa o da sevmiş olmuyor muydu? Sevmese umursamaz olmaz mıydı? Peki, seven gidebilir miydi? O an da anladı adam sorunu ve döndü genç kadına seni anladım dedi.Bir şeyi bilmeni istiyorum diye devam etti. Belki bu seni üzecek ama söylemeye mecburum. “Aşk cesur yüreklerin işidir, korkulu yüreklerde gerçek ışığını bulamaz”

Kadın bana bunu yapma derken, adam usulca kalktı yerinden ve ben sana seni sevmekten başka bir şey yapmadım, sana bir şeyler yapıyorsa korkuların yapıyor.

İlk kez huzurluydu belki de adam. Masadan sigarasını aldı ve genç kadının gözlerinin içine baktı, seni seviyorum ve hep seveceğim ama sana gitme demeyeceğim. Çünkü gitme dememi gerektirecek bir şey bırakmadın, bu aşk sadece benim cesaretimle ve benim sevgimle yürümez. Aşk beraber yürümektir ve iki kişi yaşanırsa güzeldir. Genç kadın öylece kaldı masada.

Yıllar sonra adam aynı yere gene geldi, hayret hiç değişmemişti, oturdukları masa bile aynı yerdeydi. Masaya doğru yürüdü ve oturduğunda, masada ki yazı yıllar sonra gene onu ağlatmıştı.

“Sana öyle baktığım için çok pişmanım, sonraki günlerde anladım ki, o bakışlar yüreğimin değil, dediğin gibi korkaklığımın bakışlarıymış. Şimdi çok cesurum ama sen yoksun ve ben senin sevdandan özür dilerim. Bana neden gitme demedin?”

Ve yazının altında ki tarihe baktı, iki yıl önce yazılmıştı. Yani ayrılıktan bir yıl sonra. Altına şu yazıyı ekledi genç adam ve oradan ayrıldı.

“Gitme desem de gideceğini biliyordum, işte o acıya dayanamazdım”
Seni hep sevdim ve hep seveceğim gül kokulum.

Gitmek unutmak değildir, yüreğinde götürdüğün hep seninledir

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder