24 Mart 2012 Cumartesi

Baksana HALİME!


Bir gün yaşça biraz ilerlemiş olan bir derviş güzeller güzeli bir genç kızı görür. Gördüğü anda aşkın odu ciğerlerine düşer ve yakmaya başlar. Gece gündüz demeden peşisıra yürür, genç dilberi takip eder. Durumdan rahatsız olan kız, dervişe döner :

- Yaşına başına bakmıyor musun? Hem ne için peşimden dolaşıp duruyorsun? Şu haline bak bana ne verebilirsin?

Derviş:
- Doğru haklısın sana verebilecek hiçbir şeyim yok ama bir canım var istiyorsan sana onu verebilirim.

Kız:
- Canın ne işe yarar ki? Paran pulun bile yok...

Derviş:
-Eğer senin ihityacın para pul ise canımı paraya dönüştür. Götür beni köle pazarına sat ben senin kulunum.

Kız belki dervişe bir ders vermek için belki de gerçekten paraya değiştirmek için dervişi pazara götürür. Götürür ama adamın yaşı biraz ilerlemiş olduğu için kimse almak istemez. Vakit ikindiye gelir hala bir alıcı çıkmaz. Bir müddet daha geçtikten sonra bir adam gelir ve kıza dönerek:
- Bu senin kulun mu?

Kız:
- Evet benim kulum...

Derviş kızın dudaklarından dökülen bu cümleyi, duyduğu anda bayılır düşer. Çünkü kız, onu o an için sahiplenmiştir. "Benim kulum" demiştir. Derviş bu heyecana bu lezzete dayanamadığı için bayılmıştır.

Derviş kendine geldiğinde kız çoktan gitmiştir. Başında efendisi kendisine "kalk gidiyoruz" der ve birlikte yürümeye başlarlar. İleride bir mezarlığa varırlar. Efendi kölesine:
- Sen temiz birine benziyorsun Kur'an okumayı bilir misin?
- Bilirim.
- O zaman şu mezarlığa uğrayalım benim annem babam bu mezarlıkta yatarlar. Bana her sene bir köleye bir Yasin okutmamı ve onu azad etmemi vasiyet ettiler. Hadi oku bakalım.

Köle abdestini alır verilen görevi yerine getirir.

Efendi:
- Seni azad ettim. al bu azadlık belgen yazdım imzaladım. Özgürsün şimdi. ama sen iyi birine benziyorsun sana sermaye vereyim gel benle şehre ticaret yap kendi işini kur. ister misin?
- Hayır istemem. sen sadece beni sana satan dilber ne tarafa gitti onu göster. Başka bir dileğim yoktur senden.
- İşte şu tarafa gitti, diye gösterir kızın yönünü.

Derviş bütün gücüyle koşar ve kıza yetişir ve büyük bir heyecanla :
- Hadi beni bir daha pazara götür, bir daha sat... diye yalvarır.

Derviş kızın onun için kulum dediği anda aldığı lezzeti bir daha almak istemektedir. Çünkü bu lezzet bir canı canan uğruna feda etmeye değer.

İskender PALA (yorumlu alıntı)










































Hâlime  dönüp de bir baksana
Yana yana can bitti, ten tükendi.
Beni pazara götürüp satsana

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder